Bir mahalle arasında, belki iki sokak başında,
Bir Konağın dışında, bir dağın yokuşunda,
Sıkışıp kalmışsın, terk edilmiş yalnızlığında,
Hüzünlü bakışlarla küskün öyle durma karşımda,
Neydi başındaki kalabalık, çoluk çocuk curcuna.
Hiç durmadan aktın durdun zamanın yalağına,
Oysa nasıl da şendin, coşardın vakti zamanında
‘’Su ‘’ diye yanıp tutuşanlar, dolardı çeşme başında,
Evlerin çamaşırında, bulaşığında, yemeğinde aşında,
Dört mevsim sığardı, yağmurunda, yazında, kışında,
Testiler, bakırcalar, güğümler konurdu, hani sıraya,
Kınalı eller, ince belli kızlar, yarışırdı gelmek için buraya.
En son ne zaman söyledin şırıltılı, besteli şarkını,
Kurnaların kırık, gönlün yıkık, yitirmişsin saygınlığını,
Coşmuyor sesin, gürlemiyor suyun, kim çaldı canlılığını?
Duyuyorum damlamayan, kuruyan nefesinin acısını.
Kimin hayratı ise, peri perişan kalmış, kararıp solmuş,
Kuşlar da terk etmiş seni, artık bir varmış bir yokmuş,
Hayrına sebil olup akardın, şimdi dilin tutulmuş,
Estirdikçe rüzgârlar, toz, toprak çöpler bağrına dolmuş.
Hatırlatır mı? Şırıl şırıl aktığını, coştuğunu yağmurlar,
Artık yanına uğramaz olmuş yeşil gözlü baharlar.
Billur rengini yansıtırken taşlara, şimdi körelmiş duygular,
Kim söktü kitabeni, durmadan kayboluyor kalıntılar.
Tarih fışkırırken topraklarından derin derin,
Nasıl da gülerdin, fotoğraflarında dergilerin,
Kültür hazinesi taşırken dört bir tarafı şehrimin,
Böyle duruşun yakıyor, acıtıyor bakışında ki elemin.
Aslı, adı çoktan unutulmuş çeşmeler, artık göçkün,
Küsmüş gecelerine gündüzlerine, ağıtlar içinde çökmüş hüzün,
Sökün ediyor anıları bir bir, paslanmış, kırık muslukları üzgün
Yasını tutuyor yılların, sessiz sessiz; beklemediği ölümün.
Dokunuverseler dünlerini hatırlayıp, bulup gelseler yine tasını,
Issız ve yalnız yüzyıllardır, yok mu ellerini tutacak, okşayacak taşını?
Bekliyor hayırseverlerin yollarını, yardım edecek insanların vefasını.
Ah! Yine aksa sevinçten coşa coşa, yanan yüreklerden alsa duasını.
Mürşide OKLU AYHAN
Fotoğraflar Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar Çeşmeleri Kitabından (Fevzi Kaya- Mevlüt Üyümez)