Ortak amaçlarla mücadele eden gruplar ile farklı amaçlarla mücadele eden grupların çatışması.
Hayat görüşü olarak popüler TV dizi ve yarışmalarını pek takip etmem ancak bu sene bir farklılık yaparak, zaman zaman Masterchef yarışmasını izliyorum. Uzun zamandır kitlesel olayların nasıl geliştiğini anlamak için grup psikolojisi üzerine kitaplar okuyorum ve bu yarışma bana okuduklarımı test etme imkânı sağladı. İlk başlarda 20 farklı kişinin, bir amaç uğruna neler yapabileceğini, o amaca giderken neleri feda edebileceklerini merak ederek izlemeye başladım. İtiraf etmek gerekirse sonraları orada gördüğüm farklı yemeklere de ilgi duymaya başladım ama konumuz bugün o değil.
Bugün sizlerle sosyal psikolojide önemli bir yeri olan Türk asıllı Amerikalı Muzafer Sherif ve eşi Carolyn Sherif’in birlikte yapmış olduğu "Hırsızlar Mağarası" deneyinden bahsedeceğim. Tahmin edileceği üzere deneyin amacı ortak amaçlarla mücadele eden gruplar ile farklı amaçlarla mücadele eden grupların davranışlarını değerlendirmek. Bu yönüyle deneyi; Masterchef, Survivor gibi grup mücadelesi yarışmalarıyla özdeşleştirebiliriz. Adını, gerçekleştirildiği Robbers Cave State Park'tan alan deney 1944 yılında yapılmış. Sınırlı kaynaklar için rekabet eden gruplar arasında çatışmanın ortaya çıkacağı düşünülmüş ve bunu test etmek için 11-12 yaşlarında daha önce birbirlerini hiç görmemiş orta sınıfa mensup, beyaz ve Protestan 22 çocuk bir araya getirilmiş. Nasıl bir sonuç ortaya çıkmış birlikte bakalım ve başlangıçta atıfta bulunduğum yarışma programlarındaki durumla örtüşecek mi görelim.
Hırsızlar Mağarası
Hırsızlar Mağarası deneyi üç aşamadan oluşuyor. Bağlanma Aşaması adı verilen ilk aşamada çocuklar iki gruba ayrılıyor. Yüzme, koşu, oyun gibi aktiviteleri birlikte yapıyorlar. Zira bu aşamada gruplar kendilerine birer isim de veriyor. Aynı yarışmalardaki kırmızı takım ve mavi takım gibi. Deneyimizde ise gruplar; The Eagles (Kartallar) ve The Rattlers (Çıngıraklar)'dan oluşuyor. Bu sayede grupların kendi değerlerinin oluşması bekleniyor.
İkinci aşama olan Rekabet Aşaması'nda ise gruplar arasında çatışma çıkması düşünüldüğü için rekabetin oluşacağı yarışmalar düzenleniyor. Gruplara çeşitli spor yarışmaları yaptırılıyor ve kazanan bir ödül alırken kaybeden hiç bir şey almıyor. Bu anlamda Survivor, tam da bu aşamaya karşılık geliyor. Masterchef'teki takım oyunlarını da bu aşamayı dikkate alarak değerlendirebiliriz. Bir kaç oyundan sonra takımlar, güçlü ve saldırgan olmayı bir norm haline getiriyorlar ve kazanacaklarına çok inanıyorlar. Deneyimizde ise ertesi günü kaybeden takım, kazanan takımın odasına giderek darmadağın ediyorlar ve araştırmacılar deneye müdahale ederek çocukları birbirinden ayırıyor. Tanıdık geliyor değil mi?
Deneyin son aşamasında grup üyelerinden, diğer grup üyelerini tanımlaması isteniyor. Sürtüşmeleri Azaltma Aşaması adı verilen aşamada; her iki takımdaki çocuklar kendi takımlarını överken diğer takımdakileri yerden yere vuruyorlar. Burada artık grup aidiyeti sağlanmış oluyor. Burada deneye biraz ara vererek konuyu somutlaştırmak istiyorum: Kitle psikolojisinde gördüğüm en önemli nokta bu grup aidiyetini sağlamak. Amacınız ne olursa olsun kitlelere bir şey yaptırmak istiyorsanız ilk önce yapacağınız şey bu grup aidiyetini oluşturmak. Gerisi çok kolay. Bundan sonra artık taraftarın takımına verilmeyen penaltılarını, sürekli engellendiğini düşünen parti üyelerini, tüm dünyanın amacının kendi cemaatlerini yıkmak olduğunu düşünen müritleri ve adına dava denilen grup normlarını ölümüne savunan üyeler karşımızda hazır ve nazır duracaklardır.
Tabi deney bu şekilde son bulmuyor. Aradaki çatışmayı azaltmak için iki grubun beraber etkinlik yapmaları sağlanmış fakat bu yeterli gelmeyince ortak bir amaç verilerek bu beraberlik desteklenmiş. Bunun için çocuklara birlikte film seyredecekleri ama öncesinde herkesin bir miktar para vermesi gerektiği söylenmiş. Kamptaki su tankında çıkan arızayı gidermek için birlikte çalışmışlar, çamura batan yemek kamyonunu el birliği ile kurtarmışlar.
Bu sonuç, araştırmacılara; kendi normlarını oluşturan grupların, sınırlı imkanlar uğruna çatışmasının ön yargılı tutumlara sebep olduğunu ancak gruplara ortak bir amaç verildiği taktirde önyargıların ortadan kalkarak bir sinerji oluşturduğunu göstermiştir. Bu deney ile Survivor ve Masterchef gibi yarışma programlarının da aslında bu deneyin modern bir tekrarı olduğunu görüyoruz. Başlangıçta gruplara ayrılan denekler, ödülü kazanmak için neredeyse birbirini boğazlarken mesela kendileri dışında, depremzedeler, lösemili çocuklar vs. daha yüksek bir menfaat gözettikleri bazı özel yayınlarda tüm çatışmaları kenara bırakarak adeta kanlarının son damlasına kadar birlikte mücadele veriyorlar.
Hem Muzafer Sherif'in Hırsızlar Mağarası deneyi hem de bu tür yarışma programları bize şunu gösteriyor: En büyük sosyal gruplardan olan bir millet olabilmek için bazı ortak idealler geliştirmemiz gerekiyor. Böylece kendi aramızda rekabet halinde olmak gelişmemize vesile olurken, ortak idealler de bizi bir arada tutan bağlar olacaktır ki küçük rekabetler uğruna dağılıp gitmeyelim.
Platon’un Mağarası adını verdiğim -sebebini daha sonra anlatacağım- köşemden, bu ilk yazıda sizlerle grup çatışmasının temellerini anlamaya çalıştık. Bu vesileyle bana bu fırsatı veren Afyon Olay ekibine teşekkür ediyorum. Bundan böyle düzenli aralıklarla benzer yazılarla burada olacağım. Her yazının sonunda da okumuş olduğum bir kitabı tavsiye olarak paylaşacağım. Ayrıca Mağara Resimleri bölümünde anlamlı bir resmi de paylaşarak resimle ilgili düşüncelerinizi isteyeceğim. Lütfen makale, kitap ve resim hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak yazın.
Süleyman ÜSTÜN
www.suleymanustun.com
Haftanın Kitabı
Bu hafta size Gustav Le Bon'un Kitleler Psikolojisi ile Eric Hoffer'in Kesin Inançlılar kitaplarını öneriyorum. Bu iki eserle; insan toplulukları ve davranışları hakkında çok şeyler öğreneceksiniz.
Haftanın Mağara Resmi
İşarete bakanlar adını verdiğim bu resimle ilgili düşüncelerinizi de çok merak ediyorum.
Etiketler
Hırsızlar Mağarası, Çatışma Deneyi, Muzafer Sherif, Carolyn Sherif, Robbers Cave, Masterchef, Survivor, Gustav Le Bon, Kitleler Psikolojisi, Eric Hoffer, Kesin Inançlılar,