Gün FM’de yayınlanan Basın Odası programında Türk demokrasi hayatının kırılma
noktalarından biri olan 28 Şubat 1997'deki post modern darbe ve Türk demokrasi tarihinin
benzer dönemlerinin etkileri konuşuldu. Programda hiçbir darbenin yarar getirmediği ve
daima milletin iradesinin yönetimde yer bulması gerektiği vurgulandı.
“Bir daha benzerlerinin hiç yaşanmasın”
“Türk siyasi tarihine "post modern darbe" olarak geçen 28 Şubat süreci, üzerinden geçen 24
yılda zihinlerdeki tazeliğini koruyor” diyen gazeteci İsmail Akar, “Siyasi tarihimizde birçok
defa demokrasi sekteye uğratıldı. Hiçbir darbenin bir yarar getirmediği açıktır. Millet
iradesinden öte hiçbir müdahale kabul edilemez. 12 Eylül sürecinde de hem sağdan, hem
soldan birçok insan hayatını kaybetti,Binlerce insan işini eşini aşını kaybetti. baskılar gördü
ve ülkemizin ilerlemesi durdu.Örtülü veya açık her türlü darbe ve darbe girişimlerinde
ülkemiz 10 yıl geriye gitti. Bir daha benzerlerinin hiç yaşanmamasını diliyorum” diye
konuştu.
“Sen önce kendi evinin önünü temizleyeceksin”
28 Şubat’ın askerlere verilen yetki sayesinde olduğunu hatırlatan Gazeteci Polat Yılmaz,
“Sonrasında iç hizmet kanunundaki ilgili madde kaldırılmıştır. Her şeyi ABD’ye veya dış
ülkelere bağlarsak bu tarz darbe girişimlerine karşı önlem alamayız. Bunların bertaraf
edilmesi lazım. İç hizmet kanunuyla askere yükümlülüğü yükleyip, sonra ABD yaptı demek
kolaycılık olur. Bu durum, Ziya Paşa’nın dediği gibi, gökte yıldız ağlarken ayağının altındaki
çukura düşmektir. Sen önce kendi evinin önünü temizleyeceksin” dedi.
“Baş örtüsü ile ilgili yasaklar yaşandı”
28 Şubat sürecinin ülkemizi olumsuz etkilediğini belirten Gazeteci Ahmet Tunca, “Rahmetli
Erbakan kendisine dayatılan bildiriyi imzalamadığını vefatından önce açıklamıştı. O zaman
uzun süre koalisyonlarla idare edildiğimizi söylemek lazım. Geçmişte birçok kez asker
yönetime müdahale etti. 28 Şubat’a giden süreci irdelemek lazım. Yaşananlar darbeye zemin
hazırlamak için köpürtüldü. Baş örtüsü ile ilgili yasaklar yaşandı. Türkiye’yi ikiye bölen
ayrımcılık yaşandı. Birçok insan mağdur edildi. Başörtülü kızlarımız üniversitelere alınmadı.
28 Şubat büyük olumsuzlukların yaşandığı günlerdi. Bir daha inşallah benzerleri hiç
yaşanmaz” diye konuştu.
“Türkiye’deki darbelerin arkasında ABD vardır”
Ülkemizde yaşanan darbe ve muhtıraların ABD ve Atlantikçilerin eliyle meydana geldiğini
belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Venezüella’da ve başka ülkelerde meydana gelen
darbelerde ABD’nin elinin olduğu herkesin malumu. Son 15 yıldır da Orta Doğu
karıştırılıyor. 12 Eylül sürecinde Kenan Evren’in arkasında da ABD’nin olduğu biliniyor.
İçeride de tabi bunların destekçileri var. Siyasi tarihimize baktığımızda bunları görüyoruz.
Türkiye’deki darbelerin arkasında ABD vardır. 15 Temmuz sürecinde de benzer şeyler
yaşandı” şeklinde konuştu.
noktalarından biri olan 28 Şubat 1997'deki post modern darbe ve Türk demokrasi tarihinin
benzer dönemlerinin etkileri konuşuldu. Programda hiçbir darbenin yarar getirmediği ve
daima milletin iradesinin yönetimde yer bulması gerektiği vurgulandı.
“Bir daha benzerlerinin hiç yaşanmasın”
“Türk siyasi tarihine "post modern darbe" olarak geçen 28 Şubat süreci, üzerinden geçen 24
yılda zihinlerdeki tazeliğini koruyor” diyen gazeteci İsmail Akar, “Siyasi tarihimizde birçok
defa demokrasi sekteye uğratıldı. Hiçbir darbenin bir yarar getirmediği açıktır. Millet
iradesinden öte hiçbir müdahale kabul edilemez. 12 Eylül sürecinde de hem sağdan, hem
soldan birçok insan hayatını kaybetti,Binlerce insan işini eşini aşını kaybetti. baskılar gördü
ve ülkemizin ilerlemesi durdu.Örtülü veya açık her türlü darbe ve darbe girişimlerinde
ülkemiz 10 yıl geriye gitti. Bir daha benzerlerinin hiç yaşanmamasını diliyorum” diye
konuştu.
“Sen önce kendi evinin önünü temizleyeceksin”
28 Şubat’ın askerlere verilen yetki sayesinde olduğunu hatırlatan Gazeteci Polat Yılmaz,
“Sonrasında iç hizmet kanunundaki ilgili madde kaldırılmıştır. Her şeyi ABD’ye veya dış
ülkelere bağlarsak bu tarz darbe girişimlerine karşı önlem alamayız. Bunların bertaraf
edilmesi lazım. İç hizmet kanunuyla askere yükümlülüğü yükleyip, sonra ABD yaptı demek
kolaycılık olur. Bu durum, Ziya Paşa’nın dediği gibi, gökte yıldız ağlarken ayağının altındaki
çukura düşmektir. Sen önce kendi evinin önünü temizleyeceksin” dedi.
“Baş örtüsü ile ilgili yasaklar yaşandı”
28 Şubat sürecinin ülkemizi olumsuz etkilediğini belirten Gazeteci Ahmet Tunca, “Rahmetli
Erbakan kendisine dayatılan bildiriyi imzalamadığını vefatından önce açıklamıştı. O zaman
uzun süre koalisyonlarla idare edildiğimizi söylemek lazım. Geçmişte birçok kez asker
yönetime müdahale etti. 28 Şubat’a giden süreci irdelemek lazım. Yaşananlar darbeye zemin
hazırlamak için köpürtüldü. Baş örtüsü ile ilgili yasaklar yaşandı. Türkiye’yi ikiye bölen
ayrımcılık yaşandı. Birçok insan mağdur edildi. Başörtülü kızlarımız üniversitelere alınmadı.
28 Şubat büyük olumsuzlukların yaşandığı günlerdi. Bir daha inşallah benzerleri hiç
yaşanmaz” diye konuştu.
“Türkiye’deki darbelerin arkasında ABD vardır”
Ülkemizde yaşanan darbe ve muhtıraların ABD ve Atlantikçilerin eliyle meydana geldiğini
belirten Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Venezüella’da ve başka ülkelerde meydana gelen
darbelerde ABD’nin elinin olduğu herkesin malumu. Son 15 yıldır da Orta Doğu
karıştırılıyor. 12 Eylül sürecinde Kenan Evren’in arkasında da ABD’nin olduğu biliniyor.
İçeride de tabi bunların destekçileri var. Siyasi tarihimize baktığımızda bunları görüyoruz.
Türkiye’deki darbelerin arkasında ABD vardır. 15 Temmuz sürecinde de benzer şeyler
yaşandı” şeklinde konuştu.