Aydın Termal "Geç gelen adalet adalet değildir"

Afyon’da olduğu gibi Türkiye’nin birçok yerinde Gazlıgöl’de bulunan Royal “Aydın” Termale yapılan baskın konuşuluyor.

Aydın Termal "Geç gelen adalet adalet değildir"
10 Şubat 2021 - 20:21 - Güncelleme: 10 Şubat 2021 - 23:25

Afyon’da olduğu gibi Türkiye’nin birçok yerinde Gazlıgöl’de bulunan Royal “Aydın” Termale yapılan baskın konuşuluyor.

Birçokları sanki ilk defa yaşanıyormuş gibi şaşırdığını görmek çok garip doğrusu. Çünkü Afyon’un en önemli termal turizm havzası ve markası Gazlıgöl yıllardır bir termal devre mülk çöplüğüne dönerken bakanlar, milletvekilleri, valiler, kaymakamlar yetkili konumunda olan herkes GÖRMEDİM, DUYMADIM, BİLMİYORUM yaptılar. Sorunları görmezden geldiler halının altına ittiler. Sonrasında Türkiye’nin her yerinden binlerce insanı kandırıp mağdur ettiler. Gazlıgöl’de bulunan devre mülk mağdurları dernekler kurarak hak aramaya başladılar. Sadece işletme sahipleri değil aracılar, satıcılar, pazarlamacılar, mafya, bürokratlar herkes dönen çarktan beslenirken emekli parasını bu tesislere yatıranlar ne hizmet alabildi ne parasını. Peki bu sistem nasıl işliyor? Kimler bu tesisleri nasıl kurdular? Neden herkes 15 yıldır susuyor? İşte size bir haber analizi.

Aslen Eskişehirli olan Mustafa Aydın, TCDD’de işçiydi. Kendisi gibi TCDD’de çalışan başka birisiyle tencere tava satışına başladılar. 2005 yılında cebinde sadece 400 bin lirası olan bir adamdı. Yani Afyon şehir merkezinde sıradan bir daire alacak kadar bir paradan bahsediyoruz. Ne bir iş tecrübesi, ne bir turizm bilgisi, ne yatırımcı kimliği vardı. Sadece kafasında kırk tilki dolaşan bir uyanık, şark kurnazıydı. Gazlıgöl’ün binlerce yıllık şifalı termal suları için bölgeye gelen insanları gözüne kestirmişti. Birkaç araştırmadan sonra devre mülk sistemine girmeye karar verdi. Kendisi gibi uyanık birkaç pazarlamacı satış ekibi kurdu. Yaylabağı’nda bulunan boş dikenli tarlaya daha çivi bile çakılmadan sadece kağıt üstünde bir fotoğraftan ibaret olan Aydın Termal Devre Mülk için insanlardan para toplamaya başladılar.

Tarlanın taşıyla tarlanın kuşunu vurdular

Devre mülk sistemi ile bir odayı 50’den fazla kişiye satıyorlardı. İlgi beklenenden büyüktü. Daha çivi bile çakmadan üye kayıtları yüzlerce kişiyi bulmuştu. Para neredeyse çuvallarla geliyordu. Hatta ilk işleri Kızılcahamam gibi farklı kaplıca bölgelerinde mağdur olan insanları bularak biz size buradan yer verelim. Hem mağduriyetinizi giderelim hem de az bir farkla buradan devre mülk alın diye ikna etmeye başladılar. Mustafa Aydın ve ortağı 2006 Haziran ayında Aydın Termal tesislerini kurmak için ilk kazmayı vurdu. İnşaat başladıktan sonra satışlar daha da artmaya başladı. Artık tabiri yerindeyse tarlanın taşıyla tarlaya konan kuşları vuruyorlardı. Bir yandan tesis ilerliyor bir yandan rüyalarında bile göremeyecekleri bir servetin sahibi olmaya başladılar. Birkaç kişilik satış ekibi 600 kişiden fazla dev bir ekibe dönüştü. Tıpkı sadet zincirinde olduğu gibi sistem kazan kazan üzerine işliyordu. Antalya’dan, İstanbul’dan, Adana’dan Konya’dan otobüsler dolusu insanlar Gazlıgöl’e getiriliyor harika bir toplantı ve sunumdan sonra ikna odalarında izzeti ikramlar eşliğinde kaşla göz arası misafir ve gezmeye getirilen insanlar neredeyse hipnotize olmuşçasına senetlere imzaları atıp çıkıyorlardı.    

Onlar, yüzler binler derken sisteme on binleri aşan kayıt yapmaya başladılar. Kayıt altına girenlerin birçoğuna tapuları bile verilmemişti. Sistemden çıkmak ise neredeyse imkansızdı. Genelde emekli öğretmen imam gibi toplumda güvenilir insanları temsilci gibi gösterip onların tur adı altında getirdikleri çoğu emekli insanlar uzman satış ekipleri tarafından neredeyse ayak üstü ikna edilip sisteme dahil olunuyordu. Herkes çok kazanıyordu. Bir tek devre mülk almak isteyen zavallılar kaybediyordu. Onların küçük birikimleri ile servet sahibi olan Devre Mülk kurnazlarının gözünü para hırsı bürümüştü. Bunların yaptıkları yanlışlar ortaya çıkmaya başladığında ise valiler, kaymakamlar, belediye başkanları ve diğer karar vericiler ve hatta mahkemeler mağdurların çığlığını duymak yerine sistemin işlemesine göz yumdular. Bundan cesaret alan başkaları da daha maket üzerinden binlerce insanı dolandırmaya devam ettiler.

Gelen paralarla yatırım yapmak, sistemi iyileştirmek yerine altlarına lüks araçlar çekmeye, başka şehirlerden arsa almaya ve sistemi orada da hayata geçirip yeni mağdurlar yaratmak için kolları sıvadılar. Mustafa Aydın 5 yıldızlı otel, kongre merkezi, spor sahaları yapmak gibi hayaller sıralıyordu. Ama hiç birisi olmadı hepsi hayallerde kaldı. Çünkü onları yapmadan da kazancına kazanç katıyordu. 2006 yılında temeli atılan Aydın termal 2 yılda tamamlandı. İlk 4-5 yılda tam 9 bin kişiyi sisteme dahil etmişlerdi. Bugün ise 50 binden fazla insanın örgütlü bir şekilde dolandırıldığını ortaya koyuyor. Yaklaşık 15 yıldır Mustafa Aydın ve ekibi binlerce insanı dolandırırken bunlara kimler göz yumdu? Onlara bir bakmak lazım. Belediye Başkanları, Kaymakamlar, Valiler, ortada yüzlerce şikayet olmasına rağmen sonuçlanmayan mahkemeler, milletvekilleri. Mustafa Aydın, kurmuş oldukları paravan şirketlerle hileli yollarla bir karısının üzerine bir kızının üzerine kiralıyor. Hile içinde hile yaparak mahkemeleri bile oyalayıp işi sürüncemede bırakıyordu.  Mustafa Aydın’ın kızı Gizem Aydın Amerika’da yaşamaya başladı ve burada toplanan paraların büyük bir kısmı Kaliforniya’ya gidiyordu.

Mustafa Aydın’a ait şirketin biri iflas ediyor diğeri devreye giriyordu. 2015’de şirket iflas etti. Afyonkarahisar İcra dairesi 2015/1 sayılı dosya ile GZM Aydın şirketine hileli devri tespit edildi ve tahliye kararı çıkartıldı. Mustafa Aydın itiraz ederek yürütmeyi durdurma davası açtı ve kazanarak insanları dolandırmaya mahkeme kararıyla devam etti. 07. 08. 2018 tarihinde yeniden bir dava daha açıldı. Aydın Termal ile GZM Aydın şirketleri arasındaki kira sözleşmesi fes edildi. 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2018/328 esas sayılı dosyası ile tahliyeyi iptal ederek Mustafa Aydın’a yetmez sen daha çok insanı kandırmaya devam et dercesine karar verdi. 31.12.2018’de Afyonkarahisar 1. Hukuk Mahkemesi 2 şirkete karşı tahliye davası açtı. Dava 3 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Afyon’da topladıkları servetle Konya Ilgın, Uşak Banaz, Samsun Ladik’te yatırım yapmak için arazi aldılar. Mustafa Aydın’ın yapmış olduğu Sadet Zinciri modeli ile daha maket üzerinden köşe dönmeyi görenler aynı yolla Gazlıgöl termal turizm havzasında benzer yatırımlara girdiler. Devletin Zon raporlarına göre 2 kat izni olan Yaylabağı beldesinde gözü dönmüş uyanıklar 7 katlı binaları dikmeye başladı. Aydın termalin yöntemi tüm sıkıntılara rağmen onlarda da yaşandı. Ama Afyonkarahisar’da hiç kimse bu işe dur demedi. Hatta dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Afyon’da yaptığı bir konuşmada, “Ne olursunuz şu Gazlıgöl’e bir çare bulun” diye isyan etmişti. Türkiye’nin en önemli termal turizm havzası olan Gazlıgöl’de devlet 10 bin yataklı termal 5 yıldızlı oteller yapılması için ilan etmişti. Ancak artık neredeyse Gazlıgöl’de otel yapacak yer kalmadı. Gazlıgöl tamamen DEVRE MÜLK ÇÖPLÜĞÜ’ne döndü. Son yapılan turizm bölgelerinden de Gazlıgöl çıkartılarak kendi kaderine terk edildi. Mustafa Aydın’ın izinden onlarca uyanık ise devre mülk mağdurları yapmaya devam ediyor. 15 yıldır göz yumulan Mustafa Aydın’a operasyon yapıldı. Ama şunu unutmamak lazım “GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR” Gazlıgöl’de yapılan bu yanlış sistemden dolayı ülke genelinde en az 300 bin kişi mağdur edildi.   

Haber analiz Ömer Mazi CAFELIFE   


YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Güven Mutluer
    9 ay önce
    Çok dikkat çekici bir yazı olmuş ellerinize sağlık. İlgili şirketlere açtığımız davalar olumlu sonuçlansa da maalesef şirketler kağıt üstünde batık olduğu için paralar tahsil edilemiyor. Bu dolandırıcılığın bunca zaman sürmesi ülkemiz adına ne acı