Kuş olup göklerde uçmayı ilk deneyenler arasında Türklerin olmasına rağmen uçakla en son tanışan ülkelerden birisi olduğumuzu söylesek, sanırım yalan olmaz. Sayısız denemelerden sonra tam umudunu kesmek üzere olan insanoğlunun daha azimle çalışmasına 1630 yılın da tarihte ilk uçan insan unvanına sahip olan Hezarfen Ahmet Çelebi, uçuşu tarihinin akışını değiştirdi.
Galata kulesinden Üsküdar’a kadar olan 1200 metrelik mesafeyi kendi yaptığı kanatlarla uçmayı başaran Çelebi’ye bir kese altın verip sürgüne gönderen Osmanlı padişahı 4. Murat ‘Bu adam tehlikeli tez gözümün önünden uzaklaştırın’ yerine Çelebi’yi destekleyip gerekli imkanlar verilse belki de ilk uçak Türkler tarafından yapılacaktı. Uçakla 1900’lü yıllarda Balkan savaşından sonra tanışan Türkler tayyare ve gemi almak için kampanyalar düzenlediler. Donanma Cemiyeti’nin tayyare ve gemi alma hususunda açtığı büyük bağış kampanyasına Türk milleti geniş çapta iştirak eder. Ata Paşa’nın oğlu Şevket beyin kızı Belkıs Şevket Hanım, Müdafayı Hukuku Nisvan (Kadın Hakları KorumaDerneği) kurucularından olarak, bağış kampanyası en çok destekleyenlerden birisiydi. Dernek, 1.Kolordu Komutan Vekili Cemal Paşa’dan izin alarak, Belkıs hanımın uçuş yapması için girişimlere başladı. Mektep Müdürü Binbaşı Veli beye gerekli talimat verilerek 30 Kasım 1913’de, dernek üyesi hanımlar bayrak ve flamalarıyla Yeşilköy tayyare meydanına gittiler. Belkıs Hanım’a uçuş elbisesi ve gözlük verildikten sonra, ilk Türk pilotlardan birisi olan Fethi beyin idare ettiği Osmanlı isimli Deperdussin’e uçağı ile İstanbul üzerinde uçtular ve halkı bağış yapmaya davet eden propaganda kartları attılar. Böylece Belkıs Hanım Türk kadınları arasında uçma imkanına sahip ilk kadın olarak Türk havacılık tarihinde yerine aldıKısa bir havacılık tarihi hakkında bilgi vermeye çalıştıktan sonra, asıl konumuz olan Türkiye’de bayan pilotlarımız konusuna dönebilir. Havacılık tarihinde birçok ilklere imza atmış olan Türkler hakkında bilgiler yer alacak. İlk uçan Türk kadınını kimdi, dünyanın ilk savaş pilotu kadını hangi ülkeden, bugün ülkemizde kaç kadın pilot var. Bunların kaç tanesi askeri pilot, kaç tanesi sivil havacılıkta yer alıyor bir göz atalım. Corendon Havayollarından ve Türkiye’nin ikinci kaptan pilotu Gökçe Eraslan, 1995 yılında THK uçuş okuluna 600 bayan arasından ilk altının içinde yer alarak eğitime başladı. Bayanlar arasında Türkiye’nin ilkleri arasında yer alan Eraslan pilot olan babasının izinden giderken onu da kardeşi takip ediyor.-Türkiye’nin ilk kadın pilotlarından birisi oldunuz. Pilot olmaya nasıl karar verdiniz?-Aslında hiç aklımda yokken, babamın meslektaşları ile bir düğünde karşılaştık ve onların tavsiyesi üzerine kayıtların son günü yaptığım müracaat ile kurslara katılmaya hak kazandım. Babamın pilot olması nedeniyle çevremizdeki herkes bu camiadandı. Aile albümünden sosyal yaşamanı kadar her alanda pilot olduğu için karar vermem çok zor olmadı. Liseyi yeni bitirmiş ve üniversiteye hazırlanırken 1995 yılında yapılan sınavlara 700 bayanla birlikte bende katıldım. Yeterlilik, yazılı, sözlü ve mülakatlardan sonra spor elemeleri ile ilk 50 arasına girdim. Son olarak uçuş elemeleri ile 10 erkek 6 bayan arasında kalarak eğitimlere başladım.-İlk günler nasıl geçti, neler yaşadınız?-İlk gün sabah 10.00’da THK gittik. İlk gün büyük bir heyecan ve şaşkınlık içinde 16 kişi bir birini tanımaya çalışıyor. Hayatımda ilk kez ailemden ayrı kalıyorum ve kendi evimiz dışında ilk kez başka bir yerde ve hiç tanımadığım başka insanlarla kalmak zorunda olmak beni bir hayli zorladı. Henüz 17 yaşında birisiydim. 6-7 ay dil eğitimi ve yer dersleri gördük. İlk uçuştan fazla bir şey anlamadık. İlk seferde zaten büyük bir heyecan ile manzara izlemekten bir şey öğrenemiyorsunuz. Daha sonra yön bulmayı öğreniyorsunuz. Pilot kızı olmam nedeniyle daha anne karnında uçmaya başlayan birisi olarak, uçmak bana çok uzak değildi. Türk Hava Kurumunun halk uçuşları oluyordu. Onlara katılmıştım ama hiç birisi pilot koltuğuna oturduğunuz heyecanı yaşatmıyor.-Ne kadar bir eğitimden sonra tek başınızı uçtunuz?-Yaklaşık 8 aydan sonra uçama eğitimlerine başlanıyor. Her öğrencinin en büyük heyecanı ilk yalnız uçuşu yaşamak ve ondan sonrası çok kolay. Her sabah onun rüyası ile uyanmak bile müthiş bir zevk veriyor. Herkes ilk yalnız uçuşu büyük bir heyecan içinde bekler ve onun ne zaman olduğu belli değil. 9-10 sorti’den sonra, bir sabah kalkıyorsunuz hiçbir şeyden habersiz eğitmenleriniz ile birlikte uçuşları yaptıktan sonra uçağı indiriyoruz yanımızdaki eğitmen iniyor ve artık yalnızsın diyor. İşte o anda kalbinim duracak gibi oldu. Nefes alışım hızlandı ve tarifi imkansız bir heyecana kapıldım. Neredeyse kalbimin atışlarını duyacak gibi olmuştum. Bize her zaman çok heyecanlanırsanız şarkı söyleyin diye tavsiye ediyorlardı. O aklıma geldi ve hemen şarkı söylemeye başladım.-Hangi şarkıyı söylemiştiniz?-Ne söylediğimi hiçbir zaman hatırlamadım. Ama en az 5 tane şarkı söyledim. Bir pilot adayı için ilk tek uçuştan sonrası çok kalaydır. Ama ilk yalnızlık müthiş bir duygu. Gökyüzünde tek başınıza kuş gibi uçuyorsunuz. Bambaşka bir dünya. Boşlukta tek başına ve bulutlarla dans ediyorsunuz adeta. Siz bu güzelliklerin tadını çıkartırken dönme vaktinin geldiği anons ediliyor ve inişe geçiyorsunuz.-İnişten sonra sizi ilk kim karşıladı?-İlk uçuşunuzdan sonra indiğinizde her şey bir rüya gibi. Acaba rüyamı görüyorum yoksa gerçekten tek başıma uçtum mu diye düşünürken hocam ve iki erkek öğrencisi arkadaşım beni kollarımdan ve ayaklarından tuttukları gibi elbiselerim ve üzerimde ne varsa hepsi ile birlikte havuza attılar. Havuzun buz gibi soğuk suları sizi kendinize getiriyor ve işte o zaman gerçekten tek başınıza uçtuğunuza inanıyorsunuz. İlk uçuşunu yaptıktan sonra ya havuza atılıyorsunuz, yada hortumla ıslatılıyorsunuz. Bu bir geleneksel kutlama partisi oluyor. Ve artık tamam diyorsunuz. Bu iş bitmiştir. Temel eğitimi alınmış oluyor ve bundan sonrası sizin kendinizi geliştirmenize bağlı. 2.5 yıl süren eğitimden sonra, bir süre THK eğitmen olarak görev yaptıktan sonra, özel hava yollarından birisinde yardımcı pilot olarak göreve başladım.
Galata kulesinden Üsküdar’a kadar olan 1200 metrelik mesafeyi kendi yaptığı kanatlarla uçmayı başaran Çelebi’ye bir kese altın verip sürgüne gönderen Osmanlı padişahı 4. Murat ‘Bu adam tehlikeli tez gözümün önünden uzaklaştırın’ yerine Çelebi’yi destekleyip gerekli imkanlar verilse belki de ilk uçak Türkler tarafından yapılacaktı. Uçakla 1900’lü yıllarda Balkan savaşından sonra tanışan Türkler tayyare ve gemi almak için kampanyalar düzenlediler. Donanma Cemiyeti’nin tayyare ve gemi alma hususunda açtığı büyük bağış kampanyasına Türk milleti geniş çapta iştirak eder. Ata Paşa’nın oğlu Şevket beyin kızı Belkıs Şevket Hanım, Müdafayı Hukuku Nisvan (Kadın Hakları KorumaDerneği) kurucularından olarak, bağış kampanyası en çok destekleyenlerden birisiydi. Dernek, 1.Kolordu Komutan Vekili Cemal Paşa’dan izin alarak, Belkıs hanımın uçuş yapması için girişimlere başladı. Mektep Müdürü Binbaşı Veli beye gerekli talimat verilerek 30 Kasım 1913’de, dernek üyesi hanımlar bayrak ve flamalarıyla Yeşilköy tayyare meydanına gittiler. Belkıs Hanım’a uçuş elbisesi ve gözlük verildikten sonra, ilk Türk pilotlardan birisi olan Fethi beyin idare ettiği Osmanlı isimli Deperdussin’e uçağı ile İstanbul üzerinde uçtular ve halkı bağış yapmaya davet eden propaganda kartları attılar. Böylece Belkıs Hanım Türk kadınları arasında uçma imkanına sahip ilk kadın olarak Türk havacılık tarihinde yerine aldıKısa bir havacılık tarihi hakkında bilgi vermeye çalıştıktan sonra, asıl konumuz olan Türkiye’de bayan pilotlarımız konusuna dönebilir. Havacılık tarihinde birçok ilklere imza atmış olan Türkler hakkında bilgiler yer alacak. İlk uçan Türk kadınını kimdi, dünyanın ilk savaş pilotu kadını hangi ülkeden, bugün ülkemizde kaç kadın pilot var. Bunların kaç tanesi askeri pilot, kaç tanesi sivil havacılıkta yer alıyor bir göz atalım. Corendon Havayollarından ve Türkiye’nin ikinci kaptan pilotu Gökçe Eraslan, 1995 yılında THK uçuş okuluna 600 bayan arasından ilk altının içinde yer alarak eğitime başladı. Bayanlar arasında Türkiye’nin ilkleri arasında yer alan Eraslan pilot olan babasının izinden giderken onu da kardeşi takip ediyor.-Türkiye’nin ilk kadın pilotlarından birisi oldunuz. Pilot olmaya nasıl karar verdiniz?-Aslında hiç aklımda yokken, babamın meslektaşları ile bir düğünde karşılaştık ve onların tavsiyesi üzerine kayıtların son günü yaptığım müracaat ile kurslara katılmaya hak kazandım. Babamın pilot olması nedeniyle çevremizdeki herkes bu camiadandı. Aile albümünden sosyal yaşamanı kadar her alanda pilot olduğu için karar vermem çok zor olmadı. Liseyi yeni bitirmiş ve üniversiteye hazırlanırken 1995 yılında yapılan sınavlara 700 bayanla birlikte bende katıldım. Yeterlilik, yazılı, sözlü ve mülakatlardan sonra spor elemeleri ile ilk 50 arasına girdim. Son olarak uçuş elemeleri ile 10 erkek 6 bayan arasında kalarak eğitimlere başladım.-İlk günler nasıl geçti, neler yaşadınız?-İlk gün sabah 10.00’da THK gittik. İlk gün büyük bir heyecan ve şaşkınlık içinde 16 kişi bir birini tanımaya çalışıyor. Hayatımda ilk kez ailemden ayrı kalıyorum ve kendi evimiz dışında ilk kez başka bir yerde ve hiç tanımadığım başka insanlarla kalmak zorunda olmak beni bir hayli zorladı. Henüz 17 yaşında birisiydim. 6-7 ay dil eğitimi ve yer dersleri gördük. İlk uçuştan fazla bir şey anlamadık. İlk seferde zaten büyük bir heyecan ile manzara izlemekten bir şey öğrenemiyorsunuz. Daha sonra yön bulmayı öğreniyorsunuz. Pilot kızı olmam nedeniyle daha anne karnında uçmaya başlayan birisi olarak, uçmak bana çok uzak değildi. Türk Hava Kurumunun halk uçuşları oluyordu. Onlara katılmıştım ama hiç birisi pilot koltuğuna oturduğunuz heyecanı yaşatmıyor.-Ne kadar bir eğitimden sonra tek başınızı uçtunuz?-Yaklaşık 8 aydan sonra uçama eğitimlerine başlanıyor. Her öğrencinin en büyük heyecanı ilk yalnız uçuşu yaşamak ve ondan sonrası çok kolay. Her sabah onun rüyası ile uyanmak bile müthiş bir zevk veriyor. Herkes ilk yalnız uçuşu büyük bir heyecan içinde bekler ve onun ne zaman olduğu belli değil. 9-10 sorti’den sonra, bir sabah kalkıyorsunuz hiçbir şeyden habersiz eğitmenleriniz ile birlikte uçuşları yaptıktan sonra uçağı indiriyoruz yanımızdaki eğitmen iniyor ve artık yalnızsın diyor. İşte o anda kalbinim duracak gibi oldu. Nefes alışım hızlandı ve tarifi imkansız bir heyecana kapıldım. Neredeyse kalbimin atışlarını duyacak gibi olmuştum. Bize her zaman çok heyecanlanırsanız şarkı söyleyin diye tavsiye ediyorlardı. O aklıma geldi ve hemen şarkı söylemeye başladım.-Hangi şarkıyı söylemiştiniz?-Ne söylediğimi hiçbir zaman hatırlamadım. Ama en az 5 tane şarkı söyledim. Bir pilot adayı için ilk tek uçuştan sonrası çok kalaydır. Ama ilk yalnızlık müthiş bir duygu. Gökyüzünde tek başınıza kuş gibi uçuyorsunuz. Bambaşka bir dünya. Boşlukta tek başına ve bulutlarla dans ediyorsunuz adeta. Siz bu güzelliklerin tadını çıkartırken dönme vaktinin geldiği anons ediliyor ve inişe geçiyorsunuz.-İnişten sonra sizi ilk kim karşıladı?-İlk uçuşunuzdan sonra indiğinizde her şey bir rüya gibi. Acaba rüyamı görüyorum yoksa gerçekten tek başıma uçtum mu diye düşünürken hocam ve iki erkek öğrencisi arkadaşım beni kollarımdan ve ayaklarından tuttukları gibi elbiselerim ve üzerimde ne varsa hepsi ile birlikte havuza attılar. Havuzun buz gibi soğuk suları sizi kendinize getiriyor ve işte o zaman gerçekten tek başınıza uçtuğunuza inanıyorsunuz. İlk uçuşunu yaptıktan sonra ya havuza atılıyorsunuz, yada hortumla ıslatılıyorsunuz. Bu bir geleneksel kutlama partisi oluyor. Ve artık tamam diyorsunuz. Bu iş bitmiştir. Temel eğitimi alınmış oluyor ve bundan sonrası sizin kendinizi geliştirmenize bağlı. 2.5 yıl süren eğitimden sonra, bir süre THK eğitmen olarak görev yaptıktan sonra, özel hava yollarından birisinde yardımcı pilot olarak göreve başladım.